Her İşin Başı Birey - Emine Direk

Her İşin Başı Birey


Hiç yaptırdığınız dolgu dört saat sonra su bile içmeden düştü mü?
Benim düştü, hem de üçüncü dolgum.
İlk yapılan dolgumun altı ay, ikinci dolgumun bir ay, sonuncusunun ise dört saat ömrü oldu.
Nasıl yani? Evet…
Muğla Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi teçhizatı, binası, yeterli sayıdaki doktorları ile mükemmel görünüyor. Peki dolgum neden üçüncü defa düştü? Doktorlar yeterli, fiziksel imkan ve sistem mükemmelken. Kendimi de azmimden ve sabrımdan dolayı kutluyorum. Sorgulamadan üç defa aynı diş için aynı hastaneye gittim.
Peki neden?
Nedeni birey.
Sistemi oluşturan, uygulayan ve yöneten bireyler zinciridir. Hal böyle olunca bireylerden biri işini savsakladığı zaman zincir kopuyor. Birey olarak ben mi suçluyum, suçlu kim? Zira doktorların ve benim zamanım gitti. Tek dolgu için üç doktor dolaştım hastanede, başka hastaların hakkı gasp edildi, devletin malzemesi gitti, milli servet sonuçta.
Peki ben kimi suçlayacağım? Hakkımı nasıl sorgulayacağım?
Dahası ben nasıl bir yol izleyeceğim, yetkili kim, sorun ne?
Aslında yedi aylık süreçte yaşadığım basit gibi görünen bu anektod, ülkemizin de geldiği noktayı özetliyor. Konunun kilit noktası birey. Toplumun her hücresinde var olan biz bireylerin yaptığımız her işi doğru, hakkaniyetli, vicdanlı yapmamız gerekiyor. Aksi halde zarar hepimizin. Herkes evinin önünü süpürürse şehir temiz olur, herkes elini yıkarsa virüs bulaşmaz, herkes işini vicdanlı ve layıkıyla yaparsa milli servetimiz boşa gitmez, öbür dünyaya da kul hakkıyla gitmeyiz.
Toplumda herkes değerli ama adamına göre muamele, işini hallettirme, bizdendir mantığıyla ülke olarak geldiğimiz nokta içler acısı. Öyle ki milyonlarca insanı tehdit eden COVID-19 virüsüyle ilgili karantina otobüsünden bir sürü polis eşliğinde adam kayırma herkesin gözü önünde yapılabiliyor.
Öte yandan 83 milyon nüfusumuzun resmi rakamlarına göre yüze 14'ünün işsiz olmasından,
Yine genç nüfusumuzun yüzde 25'inin işsiz olmasından,
Açlık sınırının asgari ücretin çok üstünde olmasından,
Ulusa sesleniş sırasında 20 bin öğretmenin atandığını öğrensek de öğretmenlerimizin atanamamasından, Doktora yapmış ama şimdi pazarcılık yapan ve yüzünü saklayan gencimizden,
Aç uyumak zorunda kalan çocuklarımızdan,
Gücü elinde bulunduranların doymayan egolarından,
Hepimiz sorumluyuz, bu hepimizin utancı.
Toplum içinde birey olmayı başarmamızın zamanı geldi. Toplumsal varlıklar olan biz bireylerin her davranışı diğerini etkiler. Toplum içinde küçük bir detay olan bireyin doğru veya yanlış davranışı öngörülemez, büyük sonuçlara gidebiliyor buna da kelebek etkisi deniyor.
Bunun en güzel tanımı ise Afrika'da kanadını çarpan kelebeğin ABD'de fırtınaya sebep olması.
Kul hakkı yemeden, vicdanlı ve insani bireyler olarak toplumdaki her görevimizi layıkıyla yapmamamız için hiçbir neden yok.
Azıcık vicdan, o da kültürümüzde, göreneklerimizde ve atalarımızdan gelen genlerimizde var.
Sevgiyle...

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
03Haz

İthalatı Bırak Üretime Bak

27May

Kanayan Yaramız; İşsizlik…

20May

Eşit Doğuyoruz Ama…

06May

Sadeleştik

29Nis

Bizi Tarım Kurtaracak

saniye sonra kapatılacak. REKLAMI GEÇ
DENİZATI